
Kafanızda muhteşem bir hikaye var ama onu kağıda dökmekte zorlanıyorsunuz. Belki de yıllarca birikmiş deneyimlerinizi, başarı hikayenizi veya hayalini kurduğunuz o romanı kitap haline getirmek istiyorsunuz. Fikirleriniz değerli, anlatmak istedikleriniz önemli. Ama yazma işinin sandığınızdan çok daha zor ve zaman alıcı olduğunu fark ettiniz. Nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. Ya da belki başladınız ama ilerleyemiyorsunuz. Yazmak kolay değil, hele ki insan kendi hikâyesinin içinde boğuluyorsa.
Uzun yıllardır (ki bu yazıyı yazdığım tarih itibarıyla on dokuz yıl oldu) gölge yazar olarak çalışıyorum ve çok sayıda insanın hayalindeki kitabı hayata geçirmesine yardımcı oldum. Roman, kişisel gelişim, otobiyografi, biyografi… Hangi türde olursa olsun her kitabın kendine özgü bir hikayesi var ve ben o hikayeyi sizin sesinizle anlatıyorum. Yazmayan ama anlatmak isteyen herkesle birlikte yürüyorum.
Peki bir gölge yazarla çalışmak size tam olarak ne kazandırır? Profesyonel bir gölge yazarla çalışmanın size sunacağı beş temel avantajı detaylıca anlatacağım. Çünkü kitap yazmak, hayal ettiğinizden çok daha erişilebilir bir hedeftir. Belki bu satırlar yolunuzu biraz aydınlatabilir.
1. Zamanınız Size Kalır, Enerjiniz Doğru Yere Akar
Yazmak zaman alır. Gerçekten çok zaman alır. Araştırma, planlama, yazma, düzenleme, tekrar yazma… Tüm bunlar haftalarınızı, aylarınızı, hatta bazen yıllarınızı alabilir. Her gün işe giden, ailesiyle ilgilenen, sosyal hayatını sürdüren biri için haftalarca, aylarca bilgisayar başında oturup bir kitap yazmak kolay değildir.
Gölge yazarla çalıştığınızda, sizin adınıza o yoğun süreci ben üstlenirim. Görüşmelerle, notlarla, taslaklarla ilerleriz. Siz kendi uzmanlık alanınıza, işinize, sevdiklerinize veya enerjinizi daha verimli kullanacağınız başka projelere odaklanırken, ben sizin için kitabınızın tüm yazım yükünü üstlenirim. Kısacası siz gündelik hayatınıza devam ederken kitabınız sessizce büyür. Yani bir bakıma zamanınızı satın alıyorsunuz. Üstelik sadece hız değil, verimlilik de kazandırıyor bu işbirliği.
2. Yazım Sürecinin Stresinden Kurtuluyorsunuz
Kitap yazmak stresli bir süreç. Özellikle daha önce uzun metin yazmamışsanız boş sayfanın karşısında saatlerce oturup ne yazacağınızı bilemeyebiliyorsunuz. Yazdıysanız bile bilemediğiniz oluyor. Şaka değil. Ortasına kadar geldiğim kitabın bir yerinde saatlerce hiçbir şey yazamadan monitöre baktığımı bilirim. Bir paragraf yazıp siliyorsunuz, tekrar yazıyorsunuz. Bu döngü hem motivasyonunuzu kırıyor hem de işi yarıda bırakmanıza neden olabiliyor.
Benimle çalışırken sizin rolünüz çok daha keyifli: Hikayenizi anlatmak. Ben sizinle düzenli görüşmeler yapıyor, doğru soruları sorarak kafanızdakileri çıkarıyorum. Siz sadece konuşuyorsunuz, ben o konuşmaları bir yazıya dönüştürüyorum.
Müşterilerimden biri “Sanki arkadaşımla sohbet ediyormuş gibi hissettim çalışma boyunca” demişti. Gölge yazarla çalışmanın en büyük avantajlarından biri bu: Siz stresi yaşamadan keyif alarak süreçte yer alıyorsunuz. Ben strese giriyor muyum? Evet, bazı işlerde bazen 🙂
3. Düşünceleriniz Profesyonel Bir Elden Geçer
Harika bir fikre sahip olmanız, bunu aynı harikalıkta yazıya dökebileceğiniz anlamına gelmiyor Kafanızdaki hikaye veya bilgiler çok net olabilir ama bunları kitap formatına dökmek bambaşka bir uzmanlık gerektirir. Hangi bölümün nerede olacağı, akışın nasıl kurulacağı, okuyucunun dikkatinin nasıl canlı tutulacağı… Bunlar yıllarca yazı yazan birinin deneyim gerektiren işleri. Yazarlık, kendine özgü teknikleri, incelikleri ve kuralları olan bir sanattır. Hikayenizi veya bilgilerinizi okuyucuyu sıkmadan, akıcı bir dille, doğru bir kurguyla ve etkileyici bir üslupla sunmak, kitabınızın başarısı için hayati önem taşır.
Benim işim, sizin sesinizi, düşüncelerinizi ve anlatmak istediğiniz özü yakalayarak bunları profesyonel bir anlatımla buluşturmaktır. İster akıcı bir roman dili, ister bilgilendirici ve ikna edici bir kişisel gelişim kitabı, ister dokunaklı bir biyografi anlatımı olsun, sizin projenize ve hedef kitlenize en uygun stili belirler ve uygularım. Amacım kitabınızın sadece bilgi vermesi değil, aynı zamanda okuyucuda derin izler bırakmasıdır.
Müşterilerimle çalışırken ilk aşamada uzun uzun konuşuyoruz. Anlatmak istediklerinizi dinliyorum, notlar alıyorum ve sonrasında bunları mantıklı bir yapıya oturtuyorum. Örneğin bir girişimci, başarı hikayesini kitap yapmak istiyordu. Ağzından çıkanlar çok değerliydi ama nasıl sıralayacağını bilmiyordu. Onun anlattıklarından bir yol haritası çıkardım ve okuyucunun adım adım takip edebileceği bir kitap yapısı oluşturduk.
Bu profesyonel yapılandırma sayesinde kitabınız sadece güzel anılar topluluğu olmaktan çıkıyor, gerçek bir edebi eser veya rehber niteliği kazanıyor. Okuyucular da bu farkı hemen anlıyorlar.
4. Kendi Hikâyenizi Dışarıdan Bir Gözle Görme Şansı Bulursunuz
Kendi hikayenize veya uzmanlık alanınıza o kadar hakim olabilirsiniz ki, bazen dışarıdan bir gözün görebileceği eksiklikleri, geliştirilebilecek noktaları veya farklı bakış açılarını fark edemeyebilirsiniz. İnsan kendi hikâyesine içeriden bakar. Bu yüzden çoğu zaman anlatmak istediklerimizle anlattıklarımız tam örtüşmez. Gölge yazar, projenize tam da bu objektif ve taze bakış açısını getirir. Hikâyenize hem içeriden hem dışarıdan bakabilirim. Anlatmak istediklerinizi filtrelemeden dinler, sonra o hikâyeyi hem sizin gözünüzden hem de potansiyel bir okurun gözünden yeniden kurarım.
Çalışma sürecimizde size doğru soruları sorarak, fikirlerinizin derinliklerine inmenizi sağlarım. Anlattıklarınızı dinler, notlar alır ve bunları en iyi nasıl yapılandırabileceğimizi, hangi noktaların daha fazla vurgulanması gerektiğini, hangi kısımların okuyucu için daha ilgi çekici olabileceğini analiz ederim. Bazen küçük bir öneri, bazen farklı bir kurgu yaklaşımı… Benim rolüm sadece sizin söylediklerinizi yazmak değil, aynı zamanda yaratıcı bir ortak olarak projenize değer katmak, fikirlerinizi geliştirmek ve en iyi haline ulaşmasına yardımcı olmaktır.
5. Yalnız Değilsiniz, Bir Yol Arkadaşınız Var
Kitap yazmak her ne kadar bireysel bir çaba gibi görünse de aslında çok kişisel bir yolculuktur. Kimi zaman cesaret ister, kimi zaman suskunluklar arasında dolanır, kimi zaman çok şey hatırlatır.
Ben sadece yazan biri değilim. Aynı zamanda bu süreçte size eşlik eden biriyim. Sizi yargılamadan dinlerim. Ne anlatmak istiyorsanız oraya odaklanırım. Sorular sorarım; bazen yanıtını bildiğim, bazen benim de merak ettiğim. Birlikte düşünürüz. Fikir alışverişi yaparız. Yeni bir şey buluruz bazen. Birlikte öğreniriz. Ki, bu işin en sevdiğim yanı bu aslında.
En önemlisi de iş bittiğinde elimizde yalnızca bir kitap olmaz; birlikte tamamlanmış bir yolculuk olur.
Gölge Yazarlık Süreci Nasıl İşliyor?
Merak ettiğinizi biliyorum, bu süreç tam olarak nasıl yürüyor? Aslında bunu biraz “Gölge Yazar, Gölge Yazarlık Nedir?” başlıklı yazımda anlatmıştım. Öncelikle bir görüşme yapıyoruz. Kitabınızın türünü, hedef kitlesini, ana mesajınızı ve yazım tarzı tercihlerinizi konuşuyoruz. Sonra bir çalışma takvimi oluşturuyoruz.
Düzenli aralıklarla görüşerek kitabın içeriğini geliştiriyoruz. Ben sorular soruyorum, siz anlatıyorsunuz. Bu görüşmeleri kayda alıyor ve sonrasında yazıya döküyorum. Her bölümü size onaylatıyor, geri bildirimlerinizi alıyor ve gerekli düzeltmeleri yapıyorum.
Süreç boyunca sürekli iletişim halinde oluyoruz. Her adımda birlikte ilerliyoruz. Sonuçta ortaya çıkan kitap tamamen sizin fikirleriniz ve sesinizin ürünü oluyor.
Hayalinizdeki Kitap Uzakta Değil
Ben her kitabı özel bir proje olarak görüyorum ve eser sahibiyle uzun vadeli bir ortaklık kuruyorum. Amacım sadece kitabınızı yazmak değil, sizi yazar kimliğinizle tanıştırmak ve belki de daha birçok kitaba imza atmanızın yolunu açmak.
Gölge yazarlık sessiz bir iştir. Kitabın kapağında benim adım yazmaz. Ama ben, o kitabın satır aralarında nefes alırım. Yazarken, sizin kelimelerinizin sesini ararım. Size ait olanı bulup çıkarmaya çalışırım. Çünkü önemli olan benim yazmam değil, sizi yazabilmemdir.
Birlikte çalıştığımızda, sadece bir kitap ortaya koymayız. Aynı zamanda sizin sesinizin yankısını, duygunuzun derinliğini ve bakış açınızın özgünlüğünü bir metne dönüştürürüz.
Eğer anlatacaklarınızı yazıya dökmek istiyor ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, belki de bu yolculuğa birlikte çıkma zamanımız gelmiştir.